Millet İttifakı’nın geleceği | Ruşen Çakır sordu, Levent Gültekin yanıtladı

Ruşen Çakır - En podcast af Medyascope: Ruşen Çakır

Altı partiden oluşan Millet İttifakı, 30 Ocak’ta Ankara’da Ortak Politikalar Mutabakat Metni’ni açıkladı. Peki “Ortak Politikalar Mutabakat Metni” sonrası Millet İttifakı heyecan yarattı mı? CHP Genel Merkezi’ne asılan “Ben Kemal geliyorum” afişi ve Kılıçdaroğlu’nun “Beşli Çete” ısrarı nasıl karşılık bulacak? Meral Akşener, Kılıçdaroğlu’nun adaylığına mesafeli durmaya devam edecek mi? Ruşen Çakır ve Levent Gültekin Millet İttifakı’nın geleceğini tartıştı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM’deki grup toplantısında, “Seçimin ertesi gününde onların telefonları acı acı çalacak, açtıkları telefonların ucunda bir ses duyacaklar, ‘Ben Kemal, geliyorum‘” demişti. Bugün de CHP Genel Merkezi’ne Kılıçdaroğlu’nun “Ben Kemal, geliyorum” sözlerinin yer aldığı afiş asıldı. Birinci tekil şahıs konuşmasıyla cumhurbaşkanı adaylığını açıkladığı yorumları yapılan Kılıçdaroğlu’nun bu çıkışını değerlendiren Levent Gültekin, “Çok büyük bir saygısızlık olarak görüyorum. Kemal Bey’in hem Türkiye’ye hem bize hem de Altılı Masa’daki diğer partilere karşı büyük bir nezaketsizliği ve saygısızlığı olarak görüyorum. Niye? Bir gün konuşmasında ‘Adayın kararını masa verecek’ deyip, ertesi gün talandan mal kaçırır gibi kendi adaylığını empoze etme çabası bir kere Altılı Masa’daki liderlere büyük bir saygısızlıktır” dedi. Halk TV’den ayrıldıktan sonra neden ayrıldığına dair sıkça soru yöneltilen Levent Güntekin, konuyla ilgili şöyle konuştu: “Bir kere kovulma filan yok. Halk TV’ye de haksızlık etmemek lazım. Ben programa üç yıl önce başladım. Bir şey olmak üzere anlaştık. Mahallelerden bağımsız bir partiden de bağımsız, Türkiye’nin özgür vicdanı olabilecek bir kanala dönüştürelim mantığıyla kanala gittik. Fakat kanal Kemal Bey’in adaylığıyla beraber başka bir şeye doğru evrildi. Kendi içerisinde bir mahalle baskısı da var, seyircilerin tepkileri oldu. CHP tabanının ağırlıklı olarak izlediği bir kanal. Ben bir anda kendimi başka bir mahallenin içerisinde ve o mahalleyi eleştiren insan durumunda hissetmeye başladım ve bu beni rahatsız etti. Kemal Bey’in adaylığına kilitlendi o mahalle. ‘Kemal Bey aday olacak sesinizi çıkarmayın…’ Benim de inanmadığım bir şey. Biz bırakacaktık zaten. Adaylık ilan edilsin. Kemal Bey aday olursa, ‘Halk TV’de bu tarz eleştiriler anlamsız olur uzak duralım’ dedik. Murat (Murat Sabuncu) T24’te bir program yaptı. Bizim de kanal ile olan anlaşmamız vardı. Halk TV’deyken de başka bir kanalda program yapmak yasak. Murat T24’te program yapınca kanal anında Murat ile ilişkisini kesti. Haklı, bir şart koştu biz de kabul etmiştik. Beni aradılar durumu söylediler. Ben de ‘Yapacak bir şey yok, o zaman program bitmiştir’ dedim. Onlar da mahalle baskısı altındaydı, belki de bunu fırsat bildiler. Aslında üzülüyorum. Her seçim öncesi mahalle kavgasına dönüşüyor seçim. Ne yazık ki benim gibi herkese mesafeli durmaya çalışan ve ülke için bir şeyler söylemeye çalışanlar en büyük dayağı yiyorlar. Ben de yine bir dayağımı daha yemiş oldum bu mahalleden.” Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices